Aklımda Güzel Kal
Ömrümü adadığımda aldatıldım ben ilkin. İlkin bir kıvılcım çıktı ve sonra dört bir yanımı sardı yangın. Hissettim, duydum, gördüm ama yine de kaçmadım. "Sonu değiştiremem ama sona kadar yanında kalırım," derdi hep. İlk o zaman yarı yolda bırakıldım oysa...
Dönüp, "İyi acılar!" dedi giderken bana. Bana bıraktığının dirhemi dahi yoktu gözlerinde. İlk o zaman acının insanın içinden çıkmadığını anladım. Lütuf gibiydi sanki. Harikulade bir yanılgıydı o...
Küfrüm Aşar Edebimi
Tutunduğu dalları kırılanlara, uçurumlarda ayağı kayanlara, hem kendinden milyonlarca kez özür dilemek isteyip hem kendine acımasızca davranmaktan vazgeçemeyenlere, umursamaz tavrının ardında gözyaşlarını saklayanlara, babası ölenlere, hüznü kilosundan ağır olanlara, hayatını romanlara değil de katliamlara benzetenlere, her gece bir şarkının içinde kaybolan, durmadan kaybolan, kendinin bile kendini bulamayacağı kadar kaybolanlara... Sevdiği insanların sesini soğukluğu ruhunu titreten telefon konuşmalarından aklında tutanlara, yüzünü fotoğraflarına bakarak hatırlamaya çalışanlara, unutmak için uyuyanlara değil de acısından uyumayı unutanlara. Eksik, yarım, yamalı bırakılmışlara. Çok içenlere, Her fırsatta "Rakı doldurun eksilmesin !" diye bağıranlara, kadehini masaya vururken "Burada olmayanlar için" diyerek birilerine olan özlemini bastıranlara. Sarhoş olanlara ama sarhoşluğunun arkasına sığınmayanlara. Sırtındaki bıçak yaraları dikiş tutmayacak kadar derin olanlara, kendini tren istasyonlarında unutulmuş kimsesiz bavullar gibi hissedenlere. Kural, yasa, yasak sevmeyenlere.
Evlilik Aşkı Güldürür
Aşk; bazen ilk görüşte ruh bulur ayrı bedenlerde, bazen de can çekişir ayrı şehirlerde. Ankara'dan İstanbul'a uzanan eğlenceli, gülümseten ve bazen de duygulandıran bu yolculuğumuza siz de bilet alın istedik. Bu akışta geçip giderken zaman, bir de tozlanmasın diye hikâyemiz ve belki olur da birileri hani sevdiği, âşık olduğu halde, "Ayrılmalıyız çünkü... " ile başlayan cümleler kurup ayrılmasınlar diye bir vesile olur, onlara da mutlu son yaşatır hikâyemiz dedik
Evlilik Aşkı Güldürür, görün istedik.
Belki biri, sadece biri bile, "Al bak, bizim gibi olup da evlenen de varmış, mutlu olan da varmış," der, kim bilir?
İyi bir insan olursam Şirinler'i görebilir miyim bilmiyorum ama birilerini mutlu edersem iyi bir insan olabilirim!
Aşk Büyüsü
Aşka dair her şey aşk büyüsüne kapılır…
Ani bir çarpışma ile başlayan ve birbirlerinden ilk görüşte etkilenen Ela ve Baran için yaşadıklarına rağmen aşkın büyüsüne kapılmak hiç zor olmamıştı.
Ela, başına gelen acı olayı öğrendikten sonra canını yakan her şeyden kurtulmak için çok sevdiği şehrini terk etmişti. Yalnız kalıp olanları unutmak için gittiği yerde başına geleceklerden habersiz iki ay geçirmişti. Yaşananları geride bıraktığında artık daha güçlü bir kadındı. Bir daha hiçbir erkeğe kapılmayacağına kendini inandırmıştı. Ta ki hayatında gördüğü en yakışıklı adamın kollarına düşüp, kendini onda kaybedene kadar…
Baran, otoriter bir patron, harika bir arkadaş ve ailesine bağlı bir evlat olmasına rağmen hayatın ona gençlik yıllarında acımasızca aşıladığı güvensizlikle bambaşka bir adam olmaya zorlanmıştır. Kendinden emin duruşu ve açık sözlülüğü, ukala tavırları ve serseriliği ile dikkat çeken Baran, hiç beklemediği bir anda ela gözlerin esiri olunca, sudan çıkmış balığa döner. Hızla ve tutkuyla birbirlerine bağlandıkları anda geçmiş peşlerinden gelmiş, Ela ve Baran için bir anda her şey değişmiştir.
"İçim acıyordu, pişmandım. Her şeyden önce suçluydum ama o kadar bencildim ki yine onu istemekten kendimi alamıyordum."