YEŞİLİN KIZI ANNE 6 - INGLESIDE

YEŞİLİN KIZI ANNE 6 - INGLESIDE

“Şükürler olsun ki hayallerimizde ekonomik olmamıza gerek yok.”

Kimsenin gelişini çılgınca bir sevinçle karşılamadığı Gilbert’ın halası Mary Maria, Anne ve Gilbert’in beş çocuklu ve oldukça koşuşturmalı hayatına misafir olur. “Hoş geldiniz efendim!”
Çocukların büyüme yolculuğunda, Anne’in anlayışlı ve sevecen yardımcısı Susan sayesinde atlattığı annelik stresine bir de sivri dilli Mary Maria da eklenince işler hiç de kolaylaşmayacaktır. Üstelik, Anne’in bir derdi daha vardır: Büyük aşkı Gilbert’ın onu eskisi kadar sevmediğinden şüpheniyordur! Evet biraz daha yaşlı olabilir ama yine de ilk günkü heyecanını, hayalperestliğini ve güzelliğini koruyan Anne, sevgili kocasını kendisine yeniden âşık etmeye hazırdır! Anne’in kalabalık ailesi, burnu havada misafiri ve kafasına konuşlanan endişeleriyle Ingleside’da işler iyice karışıyor!
Uçuk, kaçık ve bir o kadar hayalperest Blythe ailesinin; neşe ve macera dolu hayatının çatlak bir misafirle taçlandığı Yeşilin Kızı Anne serisinin altıncı kitabı Ingleside’a konuk olup bu maceraya siz de ortak olacaksınız.

SESSİZ GELİN

SESSİZ GELİN

Kadının ruhu sessizliğe hapsolmuştu. Ve o, kadının sessizliğine dahi ölen, kadının ruhunu sevdasıyla iyileştiren bir adamdı. Fakat aşka giden yol dikenliydi, ayaklar kan revan içinde kalacaktı. Yol uzundu ama yürek yine de pes etmiyordu. Çocuk kalbi bir sevdaya tutulmuş ve sevdasını kendisiyle beraber büyütmüştü. Ona imkânsız gelen sevdasına bir gün kavuşacağını hiç düşünmezdi. Kaderin ördüğü ağlara bir kere takılmış ve bir daha da kurtulamamıştı. Tutulmuştu sevdanın efsununa, girmişti adamın kalbindeki zindana sonunda tutsak etmişti kendini. Adam ise bu tutsaklığa ortak oldu, ışık tuttu zindanında 

sakladığı kadına. Öptü parmak uçlarından, şifa vermek istedi dudaklarıyla. Aşk, kadının adıyla mühürlenip 

adamın dudakları arasından  kalpten bir sesle dile geldi:

“Arya’m...” Kadının adını söylerken bile tüm aşkını haykırır gibiydi.

“Sessizliğine öldüğüm kadın.”

DAĞ BAŞINDA AŞK 1

DAĞ BAŞINDA AŞK 1

“Güzel seviyorsun,” dedim gözlerine bakarak.

“Güzeli, güzel seviyorum,” dedi.

 

İnsan yeni bir hikâyeye, biriyle tanışarak ya da yeni bir yere giderek başlarmış. Benim hikâyemde ikisi de vardı. Gittiğim yeni şehirde tanıştığım adamla hikâyem başladı.

 

Teğmen Emre Kurt...

 Zümrüt yeşili gözleri beni her defasında büyülüyordu. 

İçine çekildiğim derin bir kuyuydu sanki. O derin kuyu bende  keşfetme isteği uyandırıyordu. Bana doğru attığı her adım bir diğerinden daha güçlüydü ve kaçmamı imkânsız hâle getiriyordu. Sonunu göremediğim o kuyuya gözlerimi kapatıp, kendimi bırakma isteğim gün geçtikçe artıyordu.

 

Askeriyede öğretmenlik yapmaya başladığımda, 

başıma geleceklerden bihaberdim. Abimin de görev yaptığı 

bu askeriyedeki öğretmenlik görevi, içerideki haini bulmam için 

bir araçtı.  İçimizde, kapalı kapılar ardında, ihanet eden biri vardı. Açtığım her kapı bir diğerine çıkarken; o kapılardan birinde onu bulmaktan korkuyordum.

BAYTAR HANIM 1 - GÜRİZ

BAYTAR HANIM 1 - GÜRİZ

“Aşkın en bordo hâliydi bizimkisi.”

 

Mutluluğun peşinden koşarken ayağım takılıp dizlerimin

 üzerine düştüğümde küçük bir çocuk gibi ağlamaya başladım. Tam o sırada beyaz atlı olmasa da yeşil kamuflajlı bir adam çıktı karşıma. İlk başta siyah postalları takıldı gözüme. 

Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda ne de uzun gelmişti boyu... 

Güneşi tam arkasına alan prensimin yüzüne düşen gölge, ondaki güzelliği saklasa da o ela gözlerini görmemek için kör olmak gerekirdi. Sert çehresi ve çatık kaşlarına inat uzattığı eli sayesinde ben çoktan görmüştüm merhametini. Tereddütle kaldırdığım elimi sıkıca kavradığı andan itibaren hiç pişman olmadım ve hep iyi ki dedim…

 

“Askeri sevmek zordur İnci’m.

Cesaret ister, sabır ister... 

Sen daha ne kadar sabredeceksin?”

 

Yüzbaşı & Sarışın

EFSANE FUTBOLCULAR (5 KİTAP TAKIM)

EFSANE FUTBOLCULAR (5 KİTAP TAKIM)

Efsane Futbolcular Kutulu Set (5 Kitap Takım - Futbol Topu Hediyeli)

Kutulu set İçeriği ;

• 1 adet futbol topu
• 6 adet poster
• 5 adet stİcker

NOT: Futbol topu stok durumuna göre karışık renkte gönderilecektir.

Korkusuz ronaldo 
Eminim hayranı olduğun bolca ünlü insan vardır. Keşke yerinde olsam dediklerin vardır. Benim de vardı. Ünlü sporcuların yerinde olmak için spora adanmış bir hayatının olması gerektiğini biliyor olman gerekir. İnan, çalış ve vazgeçme…
Cristiano ronaldo

Kahraman salah
Başarı sırrım, iyi olduğuma inanmamdı.
Ben kendime inanmazsam kimseyi başarılı olacağıma inandıramazdım.
Daima daha iyi olma hırsım var. Kendimle yarışıyorum. Daha yükseğe sıçramak, topa herkesten daha çok sert vurmak ya da herkesten daha çabuk
Hareket etmek benim için hedeftir.
Tek hedefin başarmak, kazanmak olmalı. Bu hedefe götüren yolda tüm engelleri aşmak için kendine inanmak, senin yolculuğunu kolaylaştıracaktır.
Muhammed salah

Sİhİrbaz neymar
Tüm ünlüler doğdukları günden itibaren
Büyük imkânlar ve zenginlikler içinde yaşamadılar.
Ünlü ve başarılı olmak için paranın gücünden çok,
Kendilerine olan inançları, azimleri ve disiplinli yaşam şeklini benimsemeleri işe yaradı. Bazen yara alsalar da sakatlansalar da, bolca ter ve gözyaşı dökseler de
Direndiler. Her zaman sevilmeseler, alkışlanmasalar da vazgeçmediler.
Ben, bu yolu kendim için seçtim.
Başardım. Sen de başaracaksın.
Neymar

Dâhİ messİ
Kendime inandım. Daima ne istediğimi ve
Ne istemediğimi iyi biliyorum. Başarmak istedim ve
Ne gerekirse yaptım. Başarılı hayatımı sürdürmek için de
Ne gerekirse yaptım. En iyi olduğumda da rahatlamadım.
Zafere doymadım. “zaten en iyisi benim,” demedim.
Daha iyisi olmaya çabaladım.
Her an daha iyisi olmaya devam ediyorum.
Lionel messi

Küçük prens mbappe
Gelişime inanıyorum. Her zaman gelişecek bir nokta vardır. Hem millî takımda, hem psg'de birçok tecrübeli oyuncuyla oynadım. Çok ileri yaşlarda bile kendini geliştirmeye, öğrenmeye çalışan oyuncular gördüm. Öğrenmek, yenilenme ve gelişim kesinlikle bir insanın hayatının sonuna kadar olmalı.
Tek hedefin başarmak, kazanmaksa gelişime ve yeniliklere de açık olmalısın. Bu hedefe götüren yolda tüm engelleri aşmak için kendine inanmak, senin yolculuğunu kolaylaştıracaktır.
Kylian mbappé

KORKUSUZ RONALDO

KORKUSUZ RONALDO

Korkusuz Ronaldo

• Poster Hediyeli
Ünlü sporcuların hayatlarını yaşadıkları evleri, kullandıkları arabaları, ünlü insanların 
arkadaşı olmaları, istedikleri zaman istedikleri yere ulaşabilir olmaları 
hayranlıkla izlenecek bir şey. 
Eminim senin de hayranı olduğun bolca 
ünlü insan vardır. Keşke yerinde olsam dediklerin vardır. Benim de vardı. Ünlü sporcuların yerinde olmak için spora adanmış bir hayatının olması gerektiğini biliyor olman gerekir. İnan, çalış ve vazgeçme…
Cristiano Ronaldo

KAHRAMAN SALAH

KAHRAMAN SALAH

Kahraman Salah

• Poster Hediyeli

Başarı sırrım, iyi olduğuma inanmamdı.
Ben kendime inanmazsam kimseyi başarılı olacağıma inandıramazdım. 
Daima daha iyi olma hırsım var. Kendimle yarışıyorum. Daha yükseğe sıçramak,
topa herkesten daha çok sert vurmak ya da herkesten daha çabuk
hareket etmek benim için hedeftir.
Tek hedefin başarmak, kazanmak olmalı. Bu hedefe götüren yolda tüm engelleri aşmak için kendine inanmak, senin yolculuğunu kolaylaştıracaktır.
Sen de başaracaksın. İnan, çalış ve vazgeçme…
Muhammed Salah

SİHİRBAZ NEYMAR

SİHİRBAZ NEYMAR

Sihirbaz Neymar

• Poster Hediyeli
Tüm ünlüler doğdukları günden itibaren büyük imkânlar ve zenginlikler içinde yaşamadılar. 
Ünlü ve başarılı olmak için paranın gücünden çok, kendilerine olan inançları, azimleri ve disiplinli yaşam şeklini benimsemeleri işe yaradı. Bazen yara alsalar da sakatlansalar da, bolca ter ve gözyaşı dökseler de direndiler. Her zaman sevilmeseler, alkışlanmasalar da vazgeçmediler. 
Ben, bu yolu kendim için seçtim. 
Başardım. Sen de başaracaksın. 
İnan, çalış ve vazgeçme…
Neymar

DÂHİ MESSİ

DÂHİ MESSİ

Dahi Messi

• Poster Hediyeli

Kendime inandım. Daima ne istediğimi ve ne istemediğimi iyi biliyorum. Başarmak istedim ve ne gerekirse yaptım. Başarılı hayatımı sürdürmek için de ne gerekirse yaptım. En iyi olduğumda da rahatlamadım  Zafere doymadım. “Zaten en iyisi benim,” demedim. 
Daha iyisi olmaya çabaladım. 
Her an daha iyisi olmaya devam ediyorum. 
Sen de başaracaksın. 
İnan, çalış ve vazgeçme…
Lionel Messi

KÜÇÜK PRENS MBAPPE

KÜÇÜK PRENS MBAPPE

Küçük Prens Mbappe

• Poster Hediyeli
Gelişime inanıyorum. Her zaman gelişecek bir nokta vardır. Hem millî takımda, hem PSG'de birçok tecrübeli oyuncuyla oynadım. Çok ileri yaşlarda bile kendini geliştirmeye, öğrenmeye çalışan oyuncular gördüm. Öğrenmek, yenilenme ve gelişim kesinlikle bir insanın hayatının sonuna kadar olmalı.
Tek hedefin başarmak, kazanmaksa gelişime ve yeniliklere de açık olmalısın. Bu hedefe götüren yolda tüm engelleri aşmak için kendine inanmak, senin yolculuğunu kolaylaştıracaktır. 
Ben inandım ve başardım. Sen de başaracaksın. 
İnan, çalış ve vazgeçme…
Kylian Mbappé

KIRIK SÜHVE

KIRIK SÜHVE

Aşk bir intiharken kırılmış bir ihtimaldi affetmek.

Eyşan Akay, hayata dair keskin çizgileri olan bir kadındı. Kalbini kazanmaya çalışan adam ise iki yaşam arasında sıkışıp kalmıştı. Onu sevmesindeki en büyük engel bizzat kendisiydi ve kendisine rağmen sevdi, ona güvendi.

Oysa hiçbir şey göründüğü gibi değildi. Ortaya çıkan gerçekler, aşklarını bir mum gibi yakıp ağır ağır tüketti. Kalplerini birbirine bağlayan hisler, artık bir idam ipinin ruhlarına dolanan ilmeği hâline gelmişti.

“Göğsüme bir yabancının izleri, zihnime bir yalancının hatıraları kazınmıştı. Yitiriyordum, ona kandığım her an, kendimi varlığında yitiriyordum.”

EYLÜL 1 - DİLHUN

EYLÜL 1 - DİLHUN

Ben bir adam sevdim. Sevdiği insanlara ölüm getireceğini düşündüğü için sevmeyi kendine yasak edinen bir adamı. Ben koskoca evde yapayalnız kalan küçücük bir kız sevdim. Annesiz büyümüş bir kızı. 
Ben, aslında en çok o kızın annesi olmayı, o adamın zemherisini ısıtan güneş olmayı sevdim.

Ruhumdaki kıpırtılar, dudaklarımdan minik bir tebessüm koparttığında gözlerimi kapattım ve gözlerimin önünde beliren sevdiğim adamın silüetine derin bir iç çektim. 
Derler ki aşk, uçsuz bucaksız diyarlardaki masallarda güzel, o masal kahramanlarında özel. Derler ki mutlu son yalnızca masallarda biter. Sonunu bilmediğim masalımın içinde kahramanım Poyraz olduğu sürece onun sesini duyduğum, onun maviliklerine baktığım ve içime çektiğim her koku, onun kokusu olduğu sürece ben hep aynı masalı yaşamak isteyecek, hiç bitmemesini dileyecektim.

DİRİLİŞ

DİRİLİŞ

Beni tanıyorsunuz.

Kimi için bir avcı kimi için bir melezdim.

Ama şimdi ölülerin denize aktığı, yaşayanların ruhlarının ise hayalet gibi dolandığı o yerdeyim, cehennemdeyim.

Doğduğumdan beri öldürmek için eğitildiğim halkın karanlık tahtında oturuyorum şimdi. Uzaklarda eski tozlanmış bir anı kızıl gözlerimde titreşiyor bazen, yakışıklı bir adamın güzel yüzü. Sonra anı bozuluyor ve binbir parçaya ayrılıyor yeniden.

O adamın bir adı var diyor zihnim. Ve sen o adama âşıksın.

Milyarlarca parıltının gezindiği dünyada sadece ben kimsesiz ve lanetliyim. Tek sahip olduğum dostum uçsuz bucaksız karanlık.

Ve sonunda karanlık bile beraberinde getirdiği gölgeleriyle gizleyemediği her günah için af diledi.

Ben kim miyim?

Kirli ve karanlık bir geçmişin doğurduğu bembeyaz kanatlara hapsolmuş şu hafızasını kaybetmiş melek.

Ailem yok, arkadaşlarım yok. Sadece her şeyi yutan kutsal bir ışık var.

Sadece bazen... Renkler geliyor dünyama. İnsanların yitip giderken asla gerçekleşmeyecek hayalleriyle doluyor ruhum.

Ben hayal kırıklığı gibiyim, hayallerle besleniyorum.

Ve derinlerde bir yerde, ilk şarkıların bile adını anmadığı o karanlık devirden bir anı süzülüyor zihnime.

Adını bilmiyorum ama tutunuyorum o kızın hayaline.

Ben kayıp ruhların yoldaşı, Azrail’in çırağı Aidanhell, yaşayanların diyarında yükselirken ruhumda asla hatırlamadığım bir kaybın acısını taşıyorum her doğan güneşle yeniden.

AŞİYAN 1 - VİRANE

AŞİYAN 1 - VİRANE

İnsan bir ölüme bir de sevdaya böylesine yenik düşüyormuş.

Bir ateş ancak başka bir ateşle bütünleşince büyüyormuş.

Bir tan vaktinde gece ile gün birbirinden ayrılırken sardı yangını. Şafak söktü, gün aydı, yabancısı olduğum barut kokusu ruhuma bulaştı.

“Sen benim evimsin Gülfem,” dedi bir yemin gibi.

“Şu tenin, her karışını ezbere bildiğim, başkasının el sürmesine dahi izin vermeyeceğim vatanım. Benim tüm savaşlarım sana, senin uğruna.

Sen buraya girdiğinden beri...” dedi

MİLENA'YA MEKTUPLAR

MİLENA'YA MEKTUPLAR

Milena’ya Mektuplar, Franz Kafka’nın en önemli ve en çok okunan eserlerinden biridir. Diğer kitaplarında olduğu gibi hayatının bir yansımasıdır. Kafka, yazdığı öykülerin Çek diline çevrilmesi için arayış içindeyken, bir dost meclisinde

Milena ile tanışır ve o andan sonra bütün hayatı değişir.

Romantizm denilince en başa konulması gereken bu kitap, her satırında büyük ve imkânsız bir aşkın sancılarını, yalnızlık girdabının onu “yoksunluğa” nasıl çektiğini, başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz bir dilde anlatır. Bu eser, bütün iyi okuyucuların kütüphanesinde, başköşede yerini almalıdır.

“Kendimden başka hiçbir eksiğim yok,” diyerek aslında bütün hayatını özetliyordu Franz Kafka. Yirminci yüzyıl dünya edebiyatının en önemli yazarlarından biridir. Tüm yaşamı boyunca kendini hem toplumdan, hem iş yaşamından, en önemlisi de ailesinden eksik hissetmiştir hep. Onun eserlerini derinlemesine anlayabilmek için, kısaca hayatına göz atıp onun yaşamı hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Bu durum onu okurken daha iyi anlamaya ve yazdıklarını iliklerinize kadar hissetmenize yardımcı olacaktır.

AŞK VE GURUR

AŞK VE GURUR

“Ben her zaman şiiri aşkın gıdası olarak görürdüm.” “Bahsettiğimiz aşk sağlam, derin ve gerçekse evet, gıdası olabilir. Zaten güçlü olan bir hissi her şey besler. Fakat önemsiz, zayıf, geçici bir aşk ise bu, eminim tek bir mısrayla bile yok olup gider.”

18. yüzyıl İngiltere kırsalında toplumsal sorunların ve özellikle sınıf farklılıklarının ortasında yaşanan büyük bir aşk hikâyesi…

Orta sınıf bir aileden gelen neşeli, zeki ve güzel Elizabeth Benet ile dönemin en zengin adamlarından olan yakışıklı, gururlu Fitzwilliam Darcy’nin birbirlerini ilk gördükleri andan itibaren nefretle başlayan aşkları, genç kızın ön yargısı ile genç adamın kibri ve gururuyla perdelenmiştir. Kendilerine bile itiraf edemedikleri bu duygu, bütün sorunları ve kendi iç dünyalarındaki engelleri aşarak aşkın gücünü bizlere bir kez daha kanıtlamıştır.

İngiliz edebiyatının romantik kült eserlerinden sayılan, yazıldığı dönemin toplumsal sorunlarını incelikle işleyen, beyaz perdeye ve birçok sanat dalına ilham olan Aşk ve Gurur, her dönemde okunması gereken modern bir başyapıttır.

YEŞİLİN KIZI ANNE 5 - HAYALLER EVİ

YEŞİLİN KIZI ANNE 5 - HAYALLER EVİ

“Büyük aşkların ve büyük acıların sınırı yoktur, hangi mucizeyi yaratabileceğine akıl sır ermez.”

Anne, çocukluğunun geçtiği Green Gables’tan bir kere daha ayrılmaya hazırlanır. Ancak bu seferki yolculuğu Gilbert ile yaşayacağı Hayaller Evi’ne olacaktır. Four Winds Limanı’na yepyeni bir macera için yelken açarlar.

Four Winds Limanı, içinde birçok esrarengiz komşuyu barındırmaktadır. Hayatı denizlerde geçmiş, hikâyeleriyle ünlü Kaptan Jim, düşüncelerini direkt söyleyen Bayan Cornelia ve güzelliğiyle herkesi büyülese de içinde büyük bir hüzün taşıyan Leslie Moore…

Bakalım Anne ve Gilbert, yeni komşularının gizemli hayatlarıyla beraber zorlukların üstesinden gelip yeni yaşamlarına 
alışabilecekler midir?

Çok sevilen Yeşilin Kızı Anne serisinin beşinci kitabında aşk, mutluluk, hüzün ve dostlukla dolu sayfalar sizleri bekliyor.

YEŞİLİN KIZI ANNE 4 - RÜZGÂRLI SÖĞÜTLER

YEŞİLİN KIZI ANNE 4 - RÜZGÂRLI SÖĞÜTLER

“Hayallerimizi çabuk kaybediyoruz zaten.

Hem Yarın’a gidemeyeceğimiz ne malum? Yarın’a gidebilirsek orada ne bulacağımızı kim bilebilir? Belki melekler her yerdedir.”

Anne Shirley’nin maceralarla dolu hayatı kaldığı yerden devam ediyor!

Üniversiteden mezun olan Anne, Summerside Lisesi’nde müdürlük yapmaya başlar ve Rüzgârlı Söğütler pansiyonunda Kate ve 
Chatty Teyze, evin yardımcısı Rebecca Dew ve kedileri Tozlu Miller ile artık yepyeni bir yaşam onu beklemektedir. Anne her zamanki pozitif tavrı ve umut dolu sözleriyle, bir kez daha yaşadığı küçük kasabadaki herkesin hayatına dokunur. Ancak hayat Anne için hiçbir zaman toz pembe olmamıştır; ve bu küçük kasabadaki yeni yaşamında da yine karşısına büyük bir engel çıkar: Summerside’ın Kraliyet Ailesi olarak anılan Pringlelar. Bakalım Anne, Pringle ailesinin yaptıklarıyla nasıl başa çıkacak?

Yeşilin Kızı Anne serisinin dördüncü kitabında okurları, içten yazılmış mektuplar ve nevi şahsına münhasır yepyeni karakterler bekliyor!

YEŞİLİN KIZI ANNE 3 - ADANIN KIZI

YEŞİLİN KIZI ANNE 3 - ADANIN KIZI

“Hayatla ilgili dersler üniversitede öğrenilmiyor. 
Hayat, her yerde insana kendi derslerini öğretiyor.”

Yeşilin Kızı Anne - Adanın Kızı birçok yeni karakter ve macerayla kaldığı yerden devam ediyor!

Anne artık on sekiz yaşındadır ve üniversiteye gitmek üzere çok sevdiği Green Gables’tan ayrılmak üzeredir. Çocukluğuna 
veda eden Anne, eski dostları Charlie Sloane, Gilbert Blythe ve Priscilla Grant’la birlikte Redmond’a doğru yola çıkar.

Gençler üniversitenin yaşamlarına katacağı yenilikleri karşılamaya hazırdır. Redmond’taki yaşam Anne için zorlu görünse de kurduğu arkadaşlıklar ve her zamanki hayalperest yapısıyla yeni hayatına alışması uzun sürmez. Kendiyle ilgili henüz bilmediği yeni yönler keşfedeceği bir dört yıl vardır önünde. Sınavlar, yarışmalar, davetler ve tabii ki aşklar! Herkesi kendine hayran bırakan Anne’i, 
bu sefer nasıl maceralar bekleyecek…

Yeşilin Kızı Anne serisi ilk günkü heyecanıyla okurların kalplerine dokunurken, L.M. Montgomery Adanın Kızı’nı güçlü ve 
hayalperest kadınlara adıyor.

İRADE EĞİTİMİ

İRADE EĞİTİMİ

“Mösyö Girard bize bir kitap tavsiye etti ve mutlaka okumamızı söyledi. Bu, Aix-Marseille Üniversitesi rektörü Jules Payot'un “İrade Eğitimi” adlı kitabı idi. Ertesi gün şehre inerek kitabı aldım. İhtiyar bir meşenin dibine oturarak İrade Eğitimi'ni okumaya koyuldum. Okudukça içimde tahassür ve nedametle karışık müphem bir acı duymaya başladım. Kendi kendime, 

‘Ah bu kitap on sekiz-yirmi yaşlarımdayken elime geçmeliydi.’ diyor ve geciktiğim için üzülüyordum.”

 

Prof. Dr. Ali Fuat Başgil 

Gençlerle Başbaşa

 

Yaptığı araştırmalar ve yazılarıyla 20. yüzyılın başından 

bu yana çoğu düşünür, sanatçı ve bilim adamı üzerinde önemli 

bir etki yaratmayı başaran Jules Payot, okuyucuyu tekdüze olguların ötesine götürüyor; bizzat irademizi eğitmek yoluyla arzu edilen başarıların mümkün olabileceğini, çabalarımızın ancak bu yolla bir değer kazanabileceğini ortaya koyuyor.

“...Böyle bir deneyimden sonra, zaman içinde geriye dönüp bakan kaç kişiyiz? Bizi ortaöğrenim veya üniversite ortamından birkaç ahlaksal zırvayla, süslü püslü ve parlak ama son derece aptalca formüllere dayanarak vahşi bir yaşamın kollarına fırlatıp atmış bir topluma, şimdi hangimiz lanetler okumayı beceriyoruz dersiniz?”

 

Ülkemizde “İrade Terbiyesi” adı ile defalarca çevirisi

yapılan bu kitabı, orijinal adı ve tam metin olarak Türkçemizin kendisine has tadında okumak,

kitabın her kelimesinden keyif almak umuduyla…

ARSEN LUPEN - 8 KİTAP TAKIM

ARSEN LUPEN - 8 KİTAP TAKIM

Şu ana dek görülmüş en zeki, en hızlı, en çapkın,

en eğlenceli hırsız Arsen Lüpen, kılık değiştirme konusunda oldukça ustadır. Makyaj sanatında oldukça iyi olan sevimli hırsız, atıldığı her macerada farklı bir kimliğe bürünerek masumların imdadına koşar.

ARSEN LUPEN - KİBAR HIRSIZ

ARSEN LUPEN - KİBAR HIRSIZ

Maceramız bir gemi yolculuğu ile başlıyor.

Arsen Lüpen bu yolculukta elindeki her şeyi kaybetmektedir. Bu sırada tutuklanmaktan da kaçamaz. Ama unutmayalım ki, zeki hırsızın her zaman bir planı vardır.

Aklında yeni bir soygun vardır ve karşısında olan

insanların onun zekâsıyla savaşması gerekir.

Bu kitapta sizi şaşırtacak bir isim daha beklemektedir.

 

Şu ana dek görülmüş en zeki, en hızlı, en çapkın,

en eğlenceli hırsız Arsen Lüpen, kılık değiştirme konusunda oldukça ustadır. Makyaj sanatında oldukça iyi olan sevimli hırsız, atıldığı her macerada farklı bir kimliğe bürünerek masumların imdadına koşar.

ARSEN LUPEN - SAAT SEKİZİ ÇALARKEN

ARSEN LUPEN - SAAT SEKİZİ ÇALARKEN

Madam Hortense, Arsen Lüpen’in yani Prens Renine’nin kıvrak zekâsına hayran olurken, sıkıldığı hayatına dahil olan hareketlilikle nihayet arzusuna kavuşmuştur. Lakin ikili, olayları büyük bir beceri ve coşkuyla çözerken, beklemedikleri bir biçimde birbirlerine âşık olurlar.

 

Şu ana dek görülmüş en zeki, en hızlı, en çapkın,

en eğlenceli hırsız Arsen Lüpen, kılık değiştirme konusunda oldukça ustadır. Makyaj sanatında oldukça iyi olan sevimli hırsız, atıldığı her macerada farklı bir kimliğe bürünerek masumların imdadına koşar.

ARSEN LUPEN - İTİRAFLAR

ARSEN LUPEN - İTİRAFLAR

Şu ana dek görülmüş en zeki, en hızlı, en çapkın,

en eğlenceli hırsız Arsen Lüpen, kılık değiştirme konusunda oldukça ustadır. Makyaj sanatında oldukça iyi olan sevimli hırsız, atıldığı her macerada farklı bir kimliğe bürünerek masumların imdadına koşar.

ARSEN LUPEN - MÜFETTİŞ BARNETT

ARSEN LUPEN - MÜFETTİŞ BARNETT

Arsen Lüpen bu kez kendisini Jim Barnett olarak tanıtır. Müfettiş Béchoux ile iş birliği yaparak davaları kıvrak zekâsıyla çözen Barnett, Béchoux tarafından kıskanılmaktadır. Her ne kadar Müfettiş tarafından kıskanılsa da aralarında çekişmeli bir dostluk başlamıştır.

Barnett, yani sevimli hırsız Lüpen, tüm sırları bir bir aydınlığa kavuştururken kendi payına düşenleri de almaktan çekinmez. Müfettiş bunun farkındadır ama Barnett gibi zeki, olayları hemen çözen birinin yardımına ihtiyaç duyduğundan görmezden gelmek zorunda kalır. Yine de Lüpen, her zaman masumun yanında, suçlunun tam karşısındadır.

 

Şu ana dek görülmüş en zeki, en hızlı, en çapkın,

en eğlenceli hırsız Arsen Lüpen, kılık değiştirme konusunda oldukça ustadır. Makyaj sanatında oldukça iyi olan sevimli hırsız, atıldığı her macerada farklı bir kimliğe bürünerek masumların imdadına koşar.

ARSEN LUPEN - OTUZ MEZARLI ADA

ARSEN LUPEN - OTUZ MEZARLI ADA

Bir lanetin içinde olan Veronique, kendini gizemli bir adaya giderken bulur. Bu lanetli olarak bilinen adada, onun geçmişinin aydınlanacağı gibi ortadaki sırlar da açığa çıkacaktır. Bir lanet, işlenen cinayetler ve verilen kurbanlar. Veronique kendisini bir kaosun içerisinde bulacaktır.

Peki karşısındaki genç adam, gerçekten aradığı kişi miydi? Aslında hiçbir şey genç kadının sandığı gibi değildir. Burada devreye zeki kahramanımız Arsen Lüpen giriyor. Olayları çözme konusunda usta olan kahramanımız, gireceği yeni bir kılıkla herkesi çok şaşırtacaktır.

 

Şu ana dek görülmüş en zeki, en hızlı, en çapkın,

en eğlenceli hırsız Arsen Lüpen, kılık değiştirme konusunda oldukça ustadır. Makyaj sanatında oldukça iyi olan sevimli hırsız, atıldığı her macerada farklı bir kimliğe bürünerek masumların imdadına koşar.

ARSEN LUPEN - MAVİ GÖZLÜ KIZ

ARSEN LUPEN - MAVİ GÖZLÜ KIZ

Yeni bir kılık ve isimle karşımıza çıkan Arsen Lüpen,

güzel bir kadınla karşılaşır. Mavi gözlü ve oldukça güzel olan

bu kadın, Arsen Lüpen’in ilgisini tamamen üzerine çekmiştir.

Kadını takip eden Lüpen’in yolu bu kez bir trende son bulacaktır. Trende gerçekleşen soygundan sonra Arsen Lüpen için asıl kargaşa başlamaktadır. Ortada bir katil vardır. Asıl suçlular aranırken,

Lüpen her zamanki gibi olayın tam da ortasında olacaktır.

 

Şu ana dek görülmüş en zeki, en hızlı, en çapkın,

en eğlenceli hırsız Arsen Lüpen, kılık değiştirme konusunda

oldukça ustadır. Makyaj sanatında oldukça iyi olan

sevimli hırsız, atıldığı her macerada farklı bir kimliğe

bürünerek masumların imdadına koşar.

ARSEN LUPEN - 813

ARSEN LUPEN - 813

Sevimli hırsız Arsen Lüpen, bir olayı çözmek için Paris’e gider. Peşinde olduğu sır için ilk durağı Bay Kasselbach olacaktır. Kasselbach’ın kasasından çıkan APOON kelimesi ve 813 sayısı Arsen için sevindirici bir gelişme olsa da,

ertesi gün Kasselbach’ın dairesinde ölü bulunmasıyla asıl olaylar başlar. Cesedin üzerinde bulunan kart ile ilk şüpheli Lüpen olacaktır. Eğlenceli kahramanımızın tutuklanması ve hapishaneden zekice yöntemlerle çıkması herkes için beklenmediktir. Tek istediği elde ettiği kelime ve sayının gizemini çözmektir. Ona yardım eden gizemli adam kimdir? Ve asıl önemli olan, Arsen Lüpen gerçekten suçlu mudur?

 

Şu ana dek görülmüş en zeki, en hızlı, en çapkın,

en eğlenceli hırsız Arsen Lüpen, kılık değiştirme konusunda oldukça ustadır. Makyaj sanatında oldukça iyi olan sevimli hırsız, atıldığı her macerada farklı bir kimliğe bürünerek masumların imdadına koşar.

ARSEN LUPEN - ÇALINAN TABLOLAR

ARSEN LUPEN - ÇALINAN TABLOLAR

Gurney Martin aldığı bir mektupla derinden sarsılmıştı. Mektubu gönderen Arsen Lüpen’di. Haylaz hırsız,

mektupta vaatlerinden bahsediyordu ve dediği gibi de istediklerini almıştı. Tarih tekrar tekerrür ederken yeni bir mektup Gurney Martin’in eline geçer. Tehlikede olan değerli tablolardır ve Arsen Lüpen bir olayın daha tam ortasındadır. Fakat hırsızlığın yanı sıra ortada bir de cinayet vardır.

 

Şu ana dek görülmüş en zeki, en hızlı, en çapkın,

en eğlenceli hırsız Arsen Lüpen, kılık değiştirme konusunda oldukça ustadır. Makyaj sanatında oldukça iyi olan sevimli hırsız, atıldığı her macerada farklı bir kimliğe bürünerek masumların imdadına koşar.

EYVAH! OYUNCAK AYIM KONUŞUYOR - BODRUM YOLLARI TAŞTAN!

EYVAH! OYUNCAK AYIM KONUŞUYOR - BODRUM YOLLARI TAŞTAN!

Pırtık’ı Kurtarma Operasyonu!

Pırtık’ın maceraları biter mi hiç? Pırtık oyuncak ayıların lideri Bobo’dan tam da kurtuldum derken Sosyal Cimcime’nin intikam planlarına alet oluyor. Bodrum’a kadar uzanan deniz, kum ve güneş eşliğinde büyük bir kurtarma operasyonu başlıyor! Bir de üstüne üstlük Pırtık’ın sırrını öğrenen Berk’in annesi Pırtık’la sıkı dost olmaz mı!

Sizin konuşan bir oyuncak ayıcığınız oldu mu hiç? Annesi tarafından uyku arkadaşı olması için Berk’e hediye edilen oyuncak ayı: Pırtık! Hayal etmesi oldukça güç ama canlı kanlı 
bir insan gibi konuşabiliyor hem de öyle çok konuşuyor ki susturabilene aşk olsun. Şşşş kimse duymasın, bu aramızda bir sır. Pırtık’ın konuşabildiğini kimse duymamalı! Bir de obur olduğunu...

EYVAH! OYUNCAK AYIM KONUŞUYOR 2 - KAHRAMAN PIRTIK SEN ÇOK YAŞA

EYVAH! OYUNCAK AYIM KONUŞUYOR 2 - KAHRAMAN PIRTIK SEN ÇOK YAŞA

Kahraman Pırtık!

Yücelerin yücesi, oyuncak ayı âleminin lideri Bobo, sen de nereden çıktın? Peki ya sen Sosyal Felaket, Sosyal Cimcime? Berk ve arkadaşı Pırtık maceralarına macera katmaya devam ediyorlar. Büyük bir felaketle karşılaşan Berk’in ve Pırtık’ın büyük sırrı açığa çıkıyor ve namıdiğer Sosyal Cimcime ile ayıcıkların lideri Bobo tarafından tehdit ediliyorlar. Bakalım Pırtık bu beladan nasıl kurtulacak?

Sizin konuşan bir oyuncak ayıcığınız oldu mu hiç? 
Annesi tarafından uyku arkadaşı olması için Berk’e hediye edilen oyuncak ayı: Pırtık! Hayal etmesi oldukça güç ama canlı kanlı bir insan gibi konuşabiliyor hem de öyle çok konuşuyor ki susturabilene aşk olsun. Şşşş kimse duymasın, bu aramızda bir sır. Pırtık’ın konuşabildiğini kimse duymamalı! Bir de obur olduğunu...

EYVAH! OYUNCAK AYIM KONUŞUYOR 1 - OBUR PIRTIK'IN BAŞI DERTTE

EYVAH! OYUNCAK AYIM KONUŞUYOR 1 - OBUR PIRTIK'IN BAŞI DERTTE

 

Susturun Şu Ayıcığı!
Ah Pırtık başın sürekli belada...

Berk ve komik arkadaşı Pırtık maceradan maceraya koşuyorlar. Bu maceraya Berk’in arkadaşları da dâhil olunca işler iyice sarpa sarıyor. Haydi bu eğlenceli serüvene sen de katıl. Sevimli oyuncak ayı Pırtık, Berk ve arkadaşlarıyla birlikte çok eğleneceksiniz.

Sizin konuşan bir oyuncak ayıcığınız oldu mu hiç?

Annesi tarafından uyku arkadaşı olması için Berk’e hediye edilen oyuncak ayı: Pırtık! Hayal etmesi oldukça güç ama canlı kanlı bir insan gibi konuşabiliyor hem de öyle çok konuşuyor ki susturabilene aşk olsun. Şşşş kimse duymasın, bu aramızda bir sır. Pırtık’ın konuşabildiğini kimse duymamalı! Bir de obur olduğunu...

MÜSLÜM - HANGİMİZ SEVMEDİK

MÜSLÜM - HANGİMİZ SEVMEDİK

“İstiyorum ki herkes; doğruluğun, iyiliğin, kardeşliğin, barışın efendisi olsun.”
Müslüm Gürses

Urfa’nın Fıstıközü köyünde başlayan yolculuk ve hiç kesintiye uğramayan hayaller, Müslüm Akbaş’ı önce Müslüm Gürses yapar sonra da alıp İstanbul’a götürür. Orhan Gencebay, plakçı bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Müslüm Gürses’in plağını dinler ve pek beğenir. Türkülerle, deyişlerle çıkar yola Müslüm Gürses ama şimdi zaman arabesk zamanıdır.

Artık o kapkara yoksulluk bitmiştir. Yirmili yaşlarında kırkında gibi görünse de hayat sağlam yıpratmış olsa da başarmıştır işte. Hayat bu, kimilerini çocuk olmadan genç, genç olmadan yaşlı kılar. Kafası iki numara tıraşlı ve Adana’da bir aile çay bahçesinde kaderine kafa tutan Müslüm Akbaş’tan Müslüm Gürses’e evrilmek hiç de kolay olmamıştır. Müslüm, Zümrüdüanka misali kendi küllerinden yaratmıştır kendini.

Her şeyin en az ikiye ayrıldığı bir çağdan çıkıp milenyum ilan edilen zamanlarda da Paramparça diyordu Müslüm Baba, en popüler, en genç sanatçıların hit şarkılarını döktürürken…

BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE

BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE

Esaret altındaki bir bataklık ülkesinin, özgür bir beyaz zambaklar ülkesine dönüşümünün hikâyesi…

Grigoriy Petrov’un kaleme aldığı Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde adlı bu eser; bir toplumun, bir ülkenin değişimini, dönüşümünü, mücadelesini ve zaferini anlatan bir halkın romanıdır. Kitap, ilk defa 1923'te Saraybosna'da basılmış, kısa sürede birçok dile çevrilmiş; özellikle Yugoslavya Krallığı’nda, Bulgaristan’da ve Türkiye’de yazarın en çok beğenilen eseri olmuştur.

İlk defa Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçe’ye çevrilen eser için Atatürk, askerî okulların müfredatına konulmasını istemiştir.
Snellman’ın yol göstericiliğiyle Fin halkının verdiği zorlu bir mücadele anlatılır. Bu mücadelenin tek amacı özgür ve millî olma düşüncesidir.

Toplumun aydın kesimi harekete geçerek halkı aydınlatır. Köylüsünden şehirlisine, büyüğünden küçüğüne, öğretmeninden tatlıcısına 

her meslekten insan dayanışma hâlinde, el ele, omuz omuza milletini kalkındırmak için elini taşın altına koyar.

Millî bir dil ve tarih yaratma düşüncesi, millî uyanış…

Yazarın kaleminden dökülen her kelime okurun zihninde de millî bir uyanışın kıvılcımlarını oluşturur.

BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE

BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE

Esaret altındaki bir bataklık ülkesinin, özgür bir beyaz zambaklar ülkesine dönüşümünün hikâyesi…

Grigoriy Petrov’un kaleme aldığı Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde adlı bu eser; bir toplumun, bir ülkenin değişimini, dönüşümünü, mücadelesini ve zaferini anlatan bir halkın romanıdır. Kitap, ilk defa 1923'te Saraybosna'da basılmış, kısa sürede birçok dile çevrilmiş; özellikle Yugoslavya Krallığı’nda, Bulgaristan’da ve Türkiye’de yazarın en çok beğenilen eseri olmuştur.

İlk defa Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçe’ye çevrilen eser için Atatürk, askerî okulların müfredatına konulmasını istemiştir.
Snellman’ın yol göstericiliğiyle Fin halkının verdiği zorlu bir mücadele anlatılır. Bu mücadelenin tek amacı özgür ve millî olma düşüncesidir.

Toplumun aydın kesimi harekete geçerek halkı aydınlatır. Köylüsünden şehirlisine, büyüğünden küçüğüne, öğretmeninden tatlıcısına 

her meslekten insan dayanışma hâlinde, el ele, omuz omuza milletini kalkındırmak için elini taşın altına koyar.

Millî bir dil ve tarih yaratma düşüncesi, millî uyanış…

Yazarın kaleminden dökülen her kelime okurun zihninde de millî bir uyanışın kıvılcımlarını oluşturur.

SEFİLLER

SEFİLLER

“Toplumsal bir lanet, uygarlığın ortasında, üstelik ahlak kuralları ve yasalarla türlü cehennemler yaratıyorsa; insan varlığı kendi emeğiyle çürüyor, açlıktan sürünüyor ve bir gecede ölebiliyorsa; her tarafta dibine kadar bir yok oluş yaşanıyor ve cehalet ile sefalet yeryüzünde hâlâ hüküm sürüyorsa...”

Sefiller hep yazılacak.

Yeryüzündeki en büyük yoksulluk: Açlık!

Yoksul bir köylü olan Jean Valjean, 1815 Fransa’sında bir dilim somun ekmek çaldığı için 19 yıl kürek cezasına çarptırılır. Bir dilim ekmek uğruna bir ömrü tüketmek istemeyen kahramanımız Jean Valjean, kaçış kararı alır. Bu kez hiç hesaba katmadığı bir şey olur: Ezelî düşmanı polis müfettişi Javert her kaçışında Jean Valjean’ı yakalamaya ant içmiştir.

Romantizm akımının sembol eserlerinden olan Sefiller, yasa ve merhametin kıyasıya rekabet içinde olduğu bir hikâye anlatırken, suçluyu ıslah etmek yerine cezalandırmayı ön plana çıkaran anlayışı eleştirir. Fransa'nın başta sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik özellikler olmak üzere birçok özelliğini görmek mümkündür.

YEŞİLİN KIZI ANNE - AVONLEA

YEŞİLİN KIZI ANNE - AVONLEA

“Profesör Hamilton'ın öğütlediği gibi, bazı düşüncelerimi yazmaya çalışıyordum ama istediğim gibi olmadı. Beyaz sayfa üzerine siyah mürekkeple doğrudan aktarılmış hâlde çok donuk ve gülünç duruyorlar. Düşünceler de gölgeler gibiler... Onları kafese koyamıyorsun, ele avuca sığmayan, dans eden şeyler. Belki denemeye devam edersem bir gün bunun nasıl yapıldığının sırrını keşfedebilirim.”

Yeşilin Kızı Anne: Avonlea yeni karakterleri, ilki kadar eğlenceli ve duygusal maceraları ile sizlerle!

Artık onaltı yaşında olan Anne, yetişkinliğe doğru ilk adımlarını atmak üzeredir. Çocukluğunun bir kısmını geçirdiği, yeşiller içerisindeki Green Gables’tan ayrılmamak için Avonlea Okulu’nda öğretmenlik yapmaya karar verir. Okulda tanıştığı öğrencileri ile hayatı yeniden öğrenen Anne, eski dostlarının desteğiyle başarılı bir öğretmen olma yolunda ilerlerken, aynı zamanda öğrencilerine de hayatta doğru adımlar atmayı öğretmeye çalışır. Anne ve dostları mesleklerinin yanı sıra Avonlea’yi geliştirmek için de kolları sıvarlar.

Bir Kalkındırma Derneği kuran gençler kasabanın simasını değiştirmek, inatçı yetişkinleri ikna etmek için uğraşırlar. Bu macerada başlarına eğlenceli olduğu kadar yıldırıcı işler açılsa da asla pes etmezler. Okul ve dernek işleri arasında gittikçe gelişen ve adım adım büyüyen Anne, bakalım yetişkinlik macerasında başarılı olabilecek mi?